29 Eylül 2009 Salı

Ureticiden tuketiciye pazari:)


Bu cumartesi yeni acilan pazara gittik. Malum Roma'da taze sebze meyve bulmak zor, bulunca da uygun fiyatla almak imkansiz nerdeyse. En azindan bizim muhitte.. Aslinda ben urun acisindan oldukca fazla secenek olacagini dusunurken yaklasik 4 ureticinin sebze meyve reyonuyla karsilastim. Meyve dersek nerdeyse yok gibi birseydi. Ama fiyatlar gercekten ucuz ve satilan urunler hem kaliteli hem de lezzetli. Sebze meyvenin disinda bir cok uretici yoresel bal, peynir, ekmek, salam, sucuk, makarna soslari, ev yapimi makarna satiyordu. Biz sanirim bu hafta yine bir ugrariz, daha 2 haftadir acik oldugunu varsayarsak urun yelpazesi genisler diye umuyorum.







24 Eylül 2009 Perşembe

Restoran onerileri Ostiense - Testaccio

Sonunda sonbahar Roma'nin da kapisini calmaya karar verdi. Yilin en sevdigim mevsiminde, enerjimin doruklarindayken birkac senedir yapmayi dusundugum ama bir turlu enerji bulamadigim restoran onerileri postunu insallah sonunda yazacagim. Oncelikle Ostiense - Testaccio bolgesinden baslayip insallah zaman buldukca bolgeleri genisletecegim.
  • Da Bucatino: Klasik Roma mutfagi, Bucatini alla amatriciana spesiyallerinden. Daha cok makarna ve et agirlikli ama hicbirini yemem diyene pizza secenegi de sunuyor. Servis cok basarili, fiyatlar uygun, park yeri cok zor. Via Della Robbia Luca 84/86. Telefono : 06 5746886

  • Augustarello: Klasik Roma mutfagi temsilcilerinin en iyisi diyebiliriz. Mekan atmosfer olarak cok sade, ama yemekler cok basarili, kendi uretimleri ozel biralari da var. Via Giovanni Branca, 98/100 Telefono :+39065746585
  • Pizzeria Nuovo mondo: Roma'da simdiye kadar yedigim en iyi pizzayi yapiyorlar. Restoran atmosfer acisindan cok basarili degil, servis hizli ve basarili, keyifli bir yemekten cok, lezzetli bir pizza yemek isteyenler icin ideal. Via Amerigo Vespucci 9/17, 00153 Roma (Testaccio) Tel: +39 065746004
  • Pizzeria Remo: Bu restoranda henuz pizza yemek serefine erisemesem de testaccio bolgesinin en unlu pizzacisi. Kapisinda her gun ve her saat kilometrelerce kuyruk var. Romali arkadaslarim pizzalari o kadar da basarili degil diyorlar, ama bu kadar ragbet goren restorani listeye eklemekte fayda var. Piazza S.M. Liberatrice, 44 - Roma (Testaccio) Tel: +39 065746270
  • Trattoria 'da oio' : Roma mutfaginda ilk 3un icine giriyor, makarnalari cok basarili ve geleneksek Roma mutfagi secenekleri cok fazla, ozellikle et agirlikli. Servis cok basarili degil, cok kibar ve sempatik degiller, ama yemekleri icin mutlaka bir defa ugranmasi gerek bence. Via galvani, 43 –, 00199 testaccio 06-5782680
  • Consolini: Burasi Ostiense - Testaccio bolgesinin en pahali ve sik restoranlarindan. Kocaman 2 terasi var. Yemekleri basarili.via Marmorata 28, Roma, telefono: 06 57284428 http://www.ristoranteconsolini.it/
  • Pizzeria Il Grottino: Pizzalari basarili, ortami Nuovo Mondo'ya gore daha sik ve sicak.Via Marmorata, 165. Tel: 065746232
  • Doppio Zero: Ostiense bolgesinin en unlu barlarindan. Atmosfer modern ve sicak, 19-21:00 saatleri arasinda aperatif veriyorlar, restoran olarak menusu bence zayif ama aperatif icin cok basarili, kokteylleri de guzel hazirliyorlar.Via Ostiense 68 - Tel 0657301961 http://www.menudiroma.com/ita/locali/scheda.aspx?IDLocale=894
  • Pasticceria Andreotti: Simdiye kadar Roma'da buldugumuz en basarili pastane. Siparis uzerine hazirladiklari ozel pastalari var. Sabah kahvalti ve aksamustu aperatif de veriyorlar. Via Ostiense, 54/B OSTIENSE, 00143 ROMA (RM)
  • Sushisen : Japon yemeklerini sevenlere orta seviyede bir japon restorani. Servis basarili, sevimli bir sushi bar'i da var. Orta halli diyorum cunku cok secenegi yok, ama baliklari her daim taze. Via Giuseppe Giulietti, 19/B Tel: 065756945
  • Bishoku Kobo : Ortami cok sade, ciddi bir japon restorani, hatta nerdeyse italyanca konusabilen kimse yok diyebilirim. Yemek kalitesi ve cesitliligi acisindan benim 1 numaram.via Ostiense, 110/b tel. 06 5744190
  • Gastronomia Volpetti: Roma'da ki en unlu 2 sarkuteriden birisi. Burdan alisveris yapmak inanilmaz keyifli. Insan kendini bir an misir carsisinda hissedebiliyor. Herseyden tattiriyorlar, peynir, salam, sucuk cesitleri cok genis. Mezeleri, tuzlu turtalari, ekmekleri muhtesem. Hatta isteyenlere hemen yan tarafinda oglen yemegi servisi veren kucuk bir restorani da var. Via Marmorata 47 (Testaccio), /www.volpetti.com

4 Eylül 2009 Cuma

Yaz bitti mi?

Eylul ayi geldi catti, Roma hala sicak, bazi restoranlar hala kapali ama sehir doldu, trafik geri dondu. Ben de geri dondum..

Yine korkunc sevimsiz bir Temmuz ve Agustos ayi ne mutlu ki geride kaldi. Restoranlarin bazilari hala kapali acik olanlarda ise hayat yok. Burda insanlar nasil egleniyor, naapiyor belli degil, buranin tek eglencesi restoranlarda yemek yemek yada aperatif almak sanki. Daha soyle yemekten sonra gidilecek, ickini yudumlarken dansedebilecegin, diskotekten hafif, bardan agir bir bir yer bulabilmis degiliz.
Is arkadaslarimla cikip yemek yedikten sonra yuruyus yapalim dedik dun, etrafta in cin top oynuyor, saat 22:30. Nerdeyse sokakta fisildasacaktik ahali uyanmasin yada rahatsiz etmeyelim diye. Ya da haftasonu yaptigimiz Piazza Navona ve Trastevere ziyaretleri .. Yemek ye, bir barda oturarak sohbet ederek ickini ic ve evine don seklinde sonuclandi. Dansedebilecegin diskotek tarzi yerler de 18 yas alti gururumuz genclerle dolu.. Mumkun mu gercekten soyle guzel ortamli hem dans edecegin, hem ickini icecegin, yorulunca dostlarinla iki laf edebilecegin yerlerin olmamasi italya'nin baskentinde?
Hadi ben yine cok yasamadim ogrenemedim desem, is arkadaslarim, ki iclerinde birkaci dogma buyume Roma'li, onlarinda bir onerisi olamiyor bu is sonrasi cikmalarimizda.. Insanlar ev is ev, yada ev is restoran ev seklinde yasiyor. Burda nasil eglenilir, nasil stres dagitilir bilen var mi??
Allahtan su ara konserler artti, onumuzde heyecanla bekledigim bir flamenko festivali bir de Ekim'de baslayacak olan Jazz festivali var. Bir de araya sikistirilmis bir Rossini haftasi.. Her 3u icinde biletlerim elbetteki hazir, sirada sadece beklemek var.
Jazz festivalinde benim bildigim 2 muhtesem isim, Diana Krall ve Richard Galliano, ikisini de sabirsizlikla bekliyorum. Flamenko festivali ise dans ve konser olarak ayrilmis yanilmiyorsam bir de work shoplar var. Ben simdiden dans gosterilerine biletlerimi aldim.
Agustos ayini da kapatmamiza ragmen Roma'nin yazini hala kapatabilmis degiliz, hava sicakligi (hissedilen) hala 36'larda, nemden bahsetmek bile istemiyorum.. Serin Iskocya tatilimizden donerken daha serin hayallerimiz vardi Roma icin. Oysa disari adim atilmiyor, ne gece ne gunduz, insan oturdugu yerde terliyor, uyku uyunmuyor, surekli bir bitkinlik, huzursuzluk hali.
Iskocya'ya gelirsek,
5 gun Edinburgh, 4 gun Glasgow tatilim bekledigim gibi muhtesem gecti. Dogasi ve insanlarina hayran kaldim. Sanirim dolastigim hic bir ulkede bu kadar sicak, yardimsever ve kibar insanlara rastlamamisimdir.
Edinburgh'da gittigim donemde uluslararasi sanat festivali olmasi, tarihi yapisi ve kalabalikligi sanirim sehri daha cok sevmemi sagladi. Glasgow daha cok Milano gibi, oldukca modern, cosmopolit, bana gore biraz da soguk.
Edinburgh'da 3 gunu sehre ayirdiktan sonra organize tur sirketlerinden biriyle 2 ayri gun iskocya golleri ve cevresini dolastim. Grayline tur sirketinden cok memnun kaldik, hem rehberimiz son derece bilgiliydi, hem otobusleri rahatti, hem de otelinden alip oteline birakan tek acenteydi. Turlardan birinde Inverness'e kadar ciktik otobusle. Aslinda turun amaci Ness golunde (Loch Ness) tekne turu ve otobusle cikarken de belli yerlerde durmak dinlenmek, fotograf cekmek vs idi. Tum tur 12 saat surdu, bunun abartisiz 8 saati otobus icinde. Cok yer gordum ama bir cogunu otobusun penceresinin arkasindan.
Loch Ness, canavariyla unlu olan bir gol, suyu oldukca karanlik,loch ness de zaten siyah gol demekmis, iskocya'nin havasida oldukca gri oldugundan aslinda oldukca kasvetli bir havasi var. Yerlileri bu arada bir kendini gosteren canavara cidden inaniyor galiba. Tekne turunu da pazarlarken canavar gorebilirsiniz diye pazarliyorlar. Tabi biz fotograflarda gorduklerinizden baska birsey gormedik, hatta o kadar hareketsiz bir geziydi ki onun yerine gol kenarinda turlamadigimiza uzulduk.
Loch Ness gezisinin disinda bir de Rosslyn Chapel gezisine ciktik, bu gezi daha dar bir alanda, daha uzun molalar vererek gecti ve icimize sindi.
Edinburgh'da bakinca aslinda cok da fazla fotograf cekmemisiz, gezilecek baslica yerler, Edinburgh kalesi, National Museum (Avrupa'daki digerleriyle karsilastirinca muze olarak oldukca fakir kaliyor aslinda), bizim bagdat caddesi gibi tasvir edilen, 1 senedir tam ortasindan gecen tramvay calismalari sebebiyle yurunemez hale gelen Princess street ve arkasindaki Rose Street & George street alisveris ve dukkanlar acisindan oldukca zengin. Bunun disinda Kale cevresindeki Royal Mile bolgesi de gormeye deger. Grassmarket dedikleri buyuk meydan ve cevresi ise bana gore oldukca vasat.
Yine kalenin altinda kalan parklar ise sakin yuruyusler icin mukemmel.
Restoranlara gelirsek, bizim en cok begendigimiz eski bir sato'dan bozma the Witchery oldu. http://www.thewitchery.com/. Servis ve ortam cok basarili, deniz urunu sevenlere tam bir cennet. Onun disinda biz genelde yerel Pub ve restoranlarda yedik, Mussel Inn diye bir restoranlar zinciri var, sirf deniz urunu calisiyorlar, midye, karides, tarak vs yemek icin basarili ama ben kazara makarna denedim, birinci cataldan sonra butun tabagi geri yolladim.
Edinburgh'dan sonra Glasgow'a gectik.